19 Eylül 2011 Pazartesi

Besin Tipleri ve Obezite


Sosyal yaşamın ayrılmaz parçalarından biri de, hoş sohbetler eşliğinde yenilen yemeklerdir. Öğrencilik yıllarında en keyifli sohbetlerin yapıldığı yerler genelde  ayak üstü atıştırmaların yapıldığı büfelerdir. Altın günlerinde sofraya dizilen çeşit çeşit yemekler evin hanımlarının maharetlerini misafirlerine göstermesinin etkili bir yolu olarak görülmüştür. İş hayatı ile birlikte ciddi ve uzun soluklu konuların konuşulduğu, kimi zaman stresli kimi zaman neşeli anların paylaşıldığı yemek masaları hayatlarımızda yerini bulur.

Önceki yazımızda değindiğimiz gibi açık havada yapılan etkinliklerde yemek yemek vazgeçilmezlerimizden biri olur. Aslında yemek yemek, sağlıklı bir yaşam için gerekli olan temel ihtiyaçlarımızın başında geldiğinden, hayatın hemen her alanında farklı şekil ve formlarda besinlerle sıklıkla karşılaşırız.

Beslenme kimileri için temel yaşamsal bir ihtiyacın karşılanması, kimilerine göre de bir zevktir. Ancak bilimsel araştırmalar yapıldıkça beslenmenin insan sağlığını etkileyen en önemli unsurlardan biri, belki de en önemlisi olduğu ortaya çıkmıştır. Yıllar içinde beslenme ve diyetetik biliminin oluşumu ile beraber besinler farklı tiplere ayrılmış ve insan bedenine her bir besinin nasıl etkiler yaptığı detaylı olarak araştırılmaya başlanmıştır.

Örneğin kırmızı et, şekerli tatlılar, yüksek yağlı besinler ve rafine edilmiş ürünlerin tüketildiği batı tipi beslenme uzun yıllar maddi durumu iyi olan insanların sağlıklı beslenme şekli olarak kabul görmüştür. Oysa bugün bu beslenme tarzının başta kalp damar hastalıkları olmak üzere pek çok sağlık sorununun temel etkeni olduğunu biliyoruz.

Ne yazık ki günümüzde dünya genelinde her 10 çocuk ve ergenden birinin obezite ya da fazla kilo sorunu yaşadığı tahmin edilirken, 2007-2008 yılları arasında yapılan Amerikan Ulusal Sağlık ve Beslenme Taraması Amerika’da yaşayan her 3 çocuk ve ergenden birinin fazla kilolu ya da obez olduğunu gösteriyor.

En son California Loma Linda Universitesi, Halk Sağlığı Okulu, Epidomiyoloji ve Biyoistatistik Bölümlerinin ortaklaşa yürüttüğü bir araştırma, çocukluk ve ergenlik döneminde görülen fazla kilo ve obezite sorununun tüketilen besin çeşitleri ile bağlantılı olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu örnek yalnız tüketilen miktarın değil, hangi besin tiplerinin tüketilmekte olduğunun da kilo alımı ile doğrudan bağlantılı olduğunu bizlere göstermektedir.

Araştırmaya göre sağlıklı beslenme ve egzersiz, kilo kontrolünün temel direkleridir. Çalışmalar, televizyon karşısında hareketsiz şekilde saatlerini geçiren ve bu sırada yağ ve şeker bakımından zengin, kalsiyum bakımından fakir abur cuburlar tüketen, meyve tüketimi düşük olan çocuk ve ergenlerin kilo sorunu ile daha çok karşılaştıklarını; buna karşın sebze ağırlıklı beslenen, hareketlilikleri fazla olan çocukların daha ince oldukları ve kilo sorunu yaşamadıklarını gösteriyor.

Lif oranı yüksek, yağ oranı düşük bitkisel besinlerin dengeli şekilde tüketimi fazla kilo ve obezite sorununa karşı etkili bir çözüm olabilir. Günlük beslenmede tüketilen yiyecek türleri Beden Kitle İndeksi* ’nin normal kabul edilen sınırlar içinde kalmasını sağlayabilir.

Bu araştırmaya göre besinler 7 gruba ayrılabilir:

Kabuklu Yemişler (Fındık, ceviz, badem, fıstık, fıstık ezmesi vs)

Kabuklu yemişler yağdan zengin oldukları halde trans yağ ve doymuş yağ içerikleri düşük olduğundan tok tutucu bir özelliğe sahipler ve kilo kontrolünde oldukça yardımcı etkileri var.

2000 yılında Perdue Üniversitesinde yapılan bir çalışma yer fıstığının açlık hissini bastırdığını ve sonraki gıda alımını azalttığını göstermektedir.

Tahıllar (Kahvaltılık gevrek, kraker, ekmek, bisküvi, kek, krep, tost, waffle, makarna, noodle, müsli vs)

Meyveler (Elma, narenciye, muz ve diğer meyveler, konserve meyveler, kuru üzüm, kurutulmuş meyve, portakal suyu, diğer meyve suları vs)

Sebzeler (Sebze salatası, havuç, kereviz, patates, yeşil fasulye, fasulye çeşitleri, pişmiş sebze vs)
Bu araştırma bitkisel ağırlıklı beslenmenin kilo kontrolünde yararlı ve obeziteye karşı etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Tahıl, kabuklu yemişler ve sebze grubundaki besinlerin tüketilmesi obezite ve fazla kilo alımına karşı koruyucu etki gösteriyor. 

Araştırma sonuçları beslenme ile ihtiyaç kadar tüketilen doğal bitkisel yağların, kilo alımı üzerinde anlamlı bir katkısı olmadığını gösteriyor.

Süt ürünleri (Tam yağlı süt, tam yağlı çikolatalı süt, tam yağlı süzme peynir, tam yağlı peynir çeşitleri, tam yağlı yoğurt, puding, dondurma, dondurulmuş yoğurt, milkshake vs)

Araştırma, tam yağlı ve şeker içeren süt ürünlerinin (Puding, dondurma, milkshake, vs) kilo alımına doğrudan neden olarak obeziteye davetiye çıkardığını gösteriyor.

Etler (Yumurta, sosis, hamburger köftesi, biftek, rozbif, kızarmış tavuk, tavuk, pastırma, jambon, balık vs)

Araştırmada et, balık, yumurta ve meyvelerin kilo alımı üzerine anlamlı bir etkisi gözlenmemiş. Ancak lif ve proteinden zengin olan besinlerin tüketilmesi acıkma hissinin daha az hissedilmesine yardımcı olduğu belirtiliyor.

Besin öğesi düşük kalorisi yüksek gıdalar (Meyve kokteyli, şekerli çörekler (donut vb.), cips, patates kızartması, kurabiye, kek, turta vs) 

Ayrıca bu grupların bazıları karıştırılarak yeni gruplar da oluşturulabilir. Örneğin et ve tahıllar (taco, pizza, hamburger vs), et ve sebze (çorba, güveç vs),  Besin öğesi düşük kalorisi yüksek gıdalar ve süt ürünleri (dondurma çubukları vs), Besin öğesi düşük kalorisi yüksek gıdalar ve tahıl (dondurma külahı vs)

Konuya yönelik Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yayınladığı bir araştırma, kalorisi düşük beslenmenin kilo kontrolü ve sağlıklı zayıflama için oldukça önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Buna göre sebze, meyve, fındık, süt ürünleri, yumurta akı, buğday ve soya proteinleri ve yağsız et tüketilmelidir. Buna karşın işlenmiş gıdalar, rafine karbonhidrat açısından zengin, şeker ve kısmen hidrojenize yağlar tamamen beslenmeden çıkartılmalıdır.

Araştırmaların sonuçlarına göre belirtilen besin gruplarından sağlıklı olanları tüketmeyi tercih etmeniz kilo kontrolü ve sağlıklı beslenme açısından size yardımcı olacaktır.


_______________________________________________________________________

* Beden Kitle İndeksi (BKİ) : İngilizcesi Body Mass Index (BMI) Vücut kitle indeksi (VKİ) olarak da bilinmekedir. En yaygın kullanılan vücut ağırlığı değerlendirme ölçüsüdür. Vücut ağırlığının (kg) ve boy uzunluğunun (metre) cinsinden karesine bölünmesiyle hesaplanır. Ölçüm sonucu açısından 19'un altındaki kişiler  zayıf, 19- 25 arasındakiler normal, 25- 30 arasındakiler kilolu ve 30'un üzerindeki kişiler şişman (obez) olarak kabul edilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder