Barınma, insanlık tarihinin başlangıcından bu yana insanın en
temel ihtiyaçlarından biri olarak kabul edilmiştir. Günümüzde de barınma
ihtiyacımızı ev ya da apartman dairelerimizde yaşayarak karşılıyoruz ve eski
çağlara göre çok daha güvenli ve konforlu bir yaşam sürüyoruz. Yıllar içinde teknolojinin
ilerlemesi ile hayatımıza giren en büyük kolaylıklardan biri de barınma
alanlarımızda kullanmaya başladığımız musluk suyu olmuştur.
Eski zamanları hatırlayanlarınız vardır, hani şu suların
kesildiği, kovalardan maşrapalarla alınan suların temizlik ve gündelik işlerde
kullanılmak zorunda kaldığı sıkıntılı günleri... Hele bir de şehir şebekesi bağlanmamış,
çeşmeden taşıdıkları su ile ev işlerini yapan, yemeklerini hazırlayan, yıkanan
ve yaşamlarını bu şekilde sürdürmek zorunda kalan insanlarımızı düşünelim... Ne
kadar büyük bir nimet değil mi musluk suyu? Bir musluğu hareket ettirmenizle su
emrimize amade!
Ancak yaşamın kaynağı olan suyu en kolay şekilde
kullanımımıza sunan musluklar, aynı zamanda, namlu ağzına kurşun sürülmüş, canımıza
kast eden bir silaha da dönüşebiliyor! Sabahları muslukları ilk açışınızla birlikte,
borular içinde akşam boyunca bekleyen suyun açık kahverengi-sarı gibi bir tonda
aktığını gördüğünüz olmuştur. Hele 15-20 yıldan yaşlı bir apartmanda
yaşıyorsanız sabahları bu manzara ile karşılaşıyor olma ihtimaliniz oldukça yüksektir.
İşte burada görünen renk değişimi, borular içinde biriken çamur yanında kurşun,
bakır, demir gibi ağır metallerin oluşturduğu tortudur. Ve bu ağır metaller başta
kurşun zehirlenmesi olmak üzere pek çok sağlık sorununa neden olabilmektedir.
İçme suyu olarak musluk suyunu kullanmamak bir
çözüm gibi görünse de ne yazık ki bu yeterli değil. Yapılan araştırmalar kurşun
barındıran musluk suyu ile pişirilen makarna, pilav, sebze yemekleri, çorbalar,
çay vb bütün yiyecek ve içeceklerin içeriğine kurşun karıştığını ve bunun
özellikle çocukların kanlarındaki kurşun değerlerinin yükselmesine neden olarak
sağlıklarını ciddi ölçüde tehdit ettiğini ortaya koyuyor.
Uluslararası kanser araştırmaları
kurumu (IARC)’nun yaptığı bir çalışma, ağır metallerin, sinir sistemi, karaciğer
ve böbrekleri olumsuz şekilde etkilemenin yanında, kanser oluşumuna neden
olabilme ve anne karnındaki bebeğin sağlıksız gelişimine neden olabilme gibi etkilerinin de olabileceğini ortaya koyuyor.
Keele Üniversitesi ve Kral Abdül Aziz
Üniversitesi’nin geçtiğimiz aylarda yayınladıkları bir ortak çalışmaları ağır
metallerin kalp damar hastalıklarına da neden olabildiğini ortaya koymakta Bu
araştırmaya göre özellikle kurşun, yüksek tansiyon, koroner kalp hastalığı,
inme, kalp krizi gibi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Federal Espirito Santo Üniversitesi, Otonom
Madrid Üniversitesi ve Giessen Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü bir çalışma
uzun süreli kurşuna maruz kalmanın yüksek tansiyon ve kalp-damar hastalıklarına
neden olduğunu ortaya koymanın yanında kısa süreli yüksek dozda kurşuna maruz
kalmanın da yine yüksek tansiyona (sistolik) neden olabileceğini gösteriyor.
Harvard üniversitesi tıp fakültesinde yapılan bir
araştırma da çocukluk çağında maruz kalınan kurşunun neden olduğu merkezi sinir
sistemi hasarlarının kalıcı olabileceğini gösteriyor. Bu hasarın anti-sosyal
kişilik bozukluğuna ve suça eğilimli bir birey olmaya neden olabileceği söyleniyor.
Cincinnati çocuk hastanesi tıp merkezinin yapmış olduğu araştırma da çocukların
maruz kaldığı kurşun zehirlenmesinin IQ düzeyinde 6,9 puanlık bir düşüşe neden
olduğunu gösteriyor.
Harvard Üniversitesi Tıp fakültesi’nin Boston
Çocuk hastanesi ile ortaklaşa yürüttüğü bir çalışma da, kandaki kurşun
seviyesinin normalden fazla olmasının çocuklarda, zeka geriliğine, ölüm
oranında artışa, böbrek fonksiyonlarında bozulmaya, kalp damar sistemi
hastalıklarına, psikiyatrik bozukluklara, cinsel gelişim sorunlarına, ağız diş
sağlığı sorunlarına neden olduğunu
ortaya koyuyor.
Bütün bu araştırma sonuçları ürkütücü bir gerçeği
yeniden görmemizi sağlıyor. Bilindiği gibi kurşun insan vücudunda
kullanılamayan ancak depolanan bir maddedir. Özellikle dişlerde ve kemiklerde
depolanır.
Çocuklarda suda çözünebilen kurşun %40-50 oranında
emilir, yetişkinlerde ise bu oran %3-10 arasında kalır. Bu da eğer gerekli önlemler alınmazsa çocukların
kısa dönem ve uzun dönem kurşuna maruz kalma durumundan çok daha yüksek oranda
etkileneceğini ve ne yazık ki kurşun zehirlenmesine bağlı, geri dönüşü oldukça
zor olan, sağlık sorunları yaşayabileceklerini gösterir.
Vücuttan atılandan daha fazla kurşun emilirse
belirttiğimiz sağlık sorunları ortaya çıkar. Hamilelik, menapoz ve kemik
kırılmaları gibi durumlarda, kemik yapısında, erime gibi değişiklikler
gerçekleşir ve kemiklerde depolanmış olan kurşun, yeniden kana karışarak,
depolandıktan yıllar sonra bile ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına
neden olabilir.
Bu duruma karşı neler yapılabileceğini değerlendirelim:
Bu duruma karşı neler yapılabileceğini değerlendirelim:
- Öncelikle musluk suları belli aralıklarla ölçülerek ağır metal barındırıp barındırmadıkları kontrol edilebilir.
- Musluk suyu kullanılmadan önce en az 1 dakika süresince suyun akıtılması ve soğuk su musluğunun kullanımının tercih edilmesi yararlı olabilir.
- Kurşun ve diğer ağır metaller, barajlardan ya da ana su havzalarından değil genellikle evimize suyu ulaştıran ana su borusu hatlarından, pompalardan ve apartman içi su tesisat borularından suya karışır. Bu durumda analizlerde yüksek oranda kurşun tespit edilmişse önce daire içi ve apartman içi boruların değiştirilmesi ile çözüm için bir adım atılması ardından sorun devam ediyorsa ana boruların değiştirilmesi için belediyelere müracat edilebilir.
- Su filtreleri kullanılarak ağır metaller büyük oranda süzüldükten sonra musluk suyu kullanılabilir. Yemekler ve çay benzeri içecekler musluk suyu yerine içme suları ile hazırlanabilir.
- Sağlık durumu müsaitse doktora danışılarak kurşun ve diğer ağır metallerin olumsuz etkilerini azaltacak c vitamini gibi kalsiyum gibi vitamin ve mineral destekleri alınabilir.
- Çevre bilim ve teknoloji konularında çalışmaları olan doktor Renner'e göre, sigara dumanına maruz kalmak, kalsiyumdan fakir beslenmek, aç karnına kurşundan zengin bir su tüketmek gibi durumlardan kaçınmak gerekir. Bu durumlar kurşunun vücut tarafından emilmesini kolaylaştıracağı gibi vücutta depolanan kurşun miktarının da artmasına neden olacaktır.
Bunun gibi önlemlerle yaşamı kabusa çevirebilecek
kurşun gibi ağır metal zehirlenmelerinden korunmak mümkün olabilir.
Ağır metallerin sizin ve sevdiklerinizin
hayatlarını olumsuz etkilemeyeceği
Sağlıklı ve Kaliteli bir Yaşam dileklerimizle…
Teşekkürler...
YanıtlaSilRica ederiz. Toplum sağlığına olumlu yönde katkı yapacağına inandığımız paylaşımlarımız devam edecek.
YanıtlaSil