18 Ekim 2011 Salı

Musluğunuzdan Akan Su Yaşamınızı Karartmasın!




Barınma, insanlık tarihinin başlangıcından bu yana insanın en temel ihtiyaçlarından biri olarak kabul edilmiştir. Günümüzde de barınma ihtiyacımızı ev ya da apartman dairelerimizde yaşayarak karşılıyoruz ve eski çağlara göre çok daha güvenli ve konforlu bir yaşam sürüyoruz. Yıllar içinde teknolojinin ilerlemesi ile hayatımıza giren en büyük kolaylıklardan biri de barınma alanlarımızda kullanmaya başladığımız musluk suyu olmuştur. 


Eski zamanları hatırlayanlarınız vardır, hani şu suların kesildiği, kovalardan maşrapalarla alınan suların temizlik ve gündelik işlerde kullanılmak zorunda kaldığı sıkıntılı günleri... Hele bir de şehir şebekesi bağlanmamış, çeşmeden taşıdıkları su ile ev işlerini yapan, yemeklerini hazırlayan, yıkanan ve yaşamlarını bu şekilde sürdürmek zorunda kalan insanlarımızı düşünelim... Ne kadar büyük bir nimet değil mi musluk suyu? Bir musluğu hareket ettirmenizle su emrimize amade!


Ancak yaşamın kaynağı olan suyu en kolay şekilde kullanımımıza sunan musluklar, aynı zamanda, namlu ağzına kurşun sürülmüş, canımıza kast eden bir silaha da dönüşebiliyor! Sabahları muslukları ilk açışınızla birlikte, borular içinde akşam boyunca bekleyen suyun açık kahverengi-sarı gibi bir tonda aktığını gördüğünüz olmuştur. Hele 15-20 yıldan yaşlı bir apartmanda yaşıyorsanız sabahları bu manzara ile karşılaşıyor olma ihtimaliniz oldukça yüksektir. İşte burada görünen renk değişimi, borular içinde biriken çamur yanında kurşun, bakır, demir gibi ağır metallerin oluşturduğu tortudur. Ve bu ağır metaller başta kurşun zehirlenmesi olmak üzere pek çok sağlık sorununa neden olabilmektedir.


İçme suyu olarak musluk suyunu kullanmamak bir çözüm gibi görünse de ne yazık ki bu yeterli değil. Yapılan araştırmalar kurşun barındıran musluk suyu ile pişirilen makarna, pilav, sebze yemekleri, çorbalar, çay vb bütün yiyecek ve içeceklerin içeriğine kurşun karıştığını ve bunun özellikle çocukların kanlarındaki kurşun değerlerinin yükselmesine neden olarak sağlıklarını ciddi ölçüde tehdit ettiğini ortaya koyuyor.


Uluslararası kanser araştırmaları kurumu (IARC)’nun yaptığı bir çalışma, ağır metallerin, sinir sistemi, karaciğer ve böbrekleri olumsuz şekilde etkilemenin yanında, kanser oluşumuna neden olabilme ve anne karnındaki bebeğin sağlıksız gelişimine neden olabilme gibi etkilerinin de olabileceğini ortaya koyuyor.  


Keele Üniversitesi ve Kral Abdül Aziz Üniversitesi’nin geçtiğimiz aylarda yayınladıkları bir ortak çalışmaları ağır metallerin kalp damar hastalıklarına da neden olabildiğini ortaya koymakta Bu araştırmaya göre özellikle kurşun, yüksek tansiyon, koroner kalp hastalığı, inme, kalp krizi gibi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.


Federal Espirito Santo Üniversitesi, Otonom Madrid Üniversitesi ve Giessen Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü bir çalışma uzun süreli kurşuna maruz kalmanın yüksek tansiyon ve kalp-damar hastalıklarına neden olduğunu ortaya koymanın yanında kısa süreli yüksek dozda kurşuna maruz kalmanın da yine yüksek tansiyona (sistolik) neden olabileceğini gösteriyor.


Harvard üniversitesi tıp fakültesinde yapılan bir araştırma da çocukluk çağında maruz kalınan kurşunun neden olduğu merkezi sinir sistemi hasarlarının kalıcı olabileceğini gösteriyor. Bu hasarın anti-sosyal kişilik bozukluğuna ve suça eğilimli bir birey olmaya neden olabileceği söyleniyor. Cincinnati çocuk hastanesi tıp merkezinin yapmış olduğu araştırma da çocukların maruz kaldığı kurşun zehirlenmesinin IQ düzeyinde 6,9 puanlık bir düşüşe neden olduğunu gösteriyor.


Harvard Üniversitesi Tıp fakültesi’nin Boston Çocuk hastanesi ile ortaklaşa yürüttüğü bir çalışma da, kandaki kurşun seviyesinin normalden fazla olmasının çocuklarda, zeka geriliğine, ölüm oranında artışa, böbrek fonksiyonlarında bozulmaya, kalp damar sistemi hastalıklarına, psikiyatrik bozukluklara, cinsel gelişim sorunlarına, ağız diş sağlığı sorunlarına neden olduğunu  ortaya koyuyor.


Bütün bu araştırma sonuçları ürkütücü bir gerçeği yeniden görmemizi sağlıyor. Bilindiği gibi kurşun insan vücudunda kullanılamayan ancak depolanan bir maddedir. Özellikle dişlerde ve kemiklerde depolanır. 


Çocuklarda suda çözünebilen kurşun %40-50 oranında emilir, yetişkinlerde ise bu oran %3-10 arasında kalır. Bu da eğer gerekli önlemler alınmazsa çocukların kısa dönem ve uzun dönem kurşuna maruz kalma durumundan çok daha yüksek oranda etkileneceğini ve ne yazık ki kurşun zehirlenmesine bağlı, geri dönüşü oldukça zor olan, sağlık sorunları yaşayabileceklerini gösterir. 


Vücuttan atılandan daha fazla kurşun emilirse belirttiğimiz sağlık sorunları ortaya çıkar. Hamilelik, menapoz ve kemik kırılmaları gibi durumlarda, kemik yapısında, erime gibi değişiklikler gerçekleşir ve kemiklerde depolanmış olan kurşun, yeniden kana karışarak, depolandıktan yıllar sonra bile ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir. 



Bu duruma karşı neler yapılabileceğini değerlendirelim:
 

  • Öncelikle musluk suları belli aralıklarla ölçülerek ağır metal barındırıp barındırmadıkları kontrol edilebilir. 


  • Musluk suyu kullanılmadan önce en az 1 dakika süresince suyun akıtılması ve soğuk su musluğunun kullanımının tercih edilmesi yararlı olabilir. 


  • Kurşun ve diğer ağır metaller, barajlardan ya da ana su havzalarından değil genellikle evimize suyu ulaştıran ana su borusu hatlarından, pompalardan ve apartman içi su tesisat borularından suya karışır. Bu durumda analizlerde yüksek oranda kurşun tespit edilmişse önce daire içi ve apartman içi boruların değiştirilmesi ile çözüm için bir adım atılması ardından sorun devam ediyorsa ana boruların değiştirilmesi için belediyelere müracat edilebilir.


  • Su filtreleri kullanılarak ağır metaller büyük oranda süzüldükten sonra musluk suyu kullanılabilir. Yemekler ve çay benzeri içecekler musluk suyu yerine içme suları ile hazırlanabilir.


  • Sağlık durumu müsaitse doktora danışılarak kurşun ve diğer ağır metallerin olumsuz etkilerini azaltacak c vitamini gibi kalsiyum gibi vitamin ve mineral destekleri alınabilir.


  • Çevre bilim ve teknoloji konularında çalışmaları olan doktor Renner'e göre, sigara dumanına maruz kalmak, kalsiyumdan fakir beslenmek, aç karnına kurşundan zengin bir su tüketmek gibi durumlardan kaçınmak gerekir. Bu durumlar kurşunun vücut tarafından emilmesini kolaylaştıracağı gibi vücutta depolanan kurşun miktarının da artmasına neden olacaktır. 


Bunun gibi önlemlerle yaşamı kabusa çevirebilecek kurşun gibi ağır metal zehirlenmelerinden korunmak mümkün olabilir.


Ağır metallerin sizin ve sevdiklerinizin hayatlarını olumsuz etkilemeyeceği


Sağlıklı ve Kaliteli bir Yaşam dileklerimizle…

2 yorum:

  1. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. Rica ederiz. Toplum sağlığına olumlu yönde katkı yapacağına inandığımız paylaşımlarımız devam edecek.

    YanıtlaSil