16 Mart 2012 Cuma

Diyet mi Egzersiz mi?


Yıllardır sürüp giden bir tartışma vardır. Kilo vermek için diyet mi yapmalı yoksa egzersiz mi? Aslında bu baştan hatalı bir yaklaşım, çünkü bu soru cümlesi, diyet kavramını sadece kilo vermek için uygulanacak geçici bir beslenme şekli olarak ifade ediyor. Egzersizi ise bu geçici beslenme şeklinin yerine geçebilecek kilo vermek için belli bir zaman süresince yapılıp bırakılacak bir uygulama olarak ifade ediyor.

Oysa esasen diyet sağlık durumumuza göre uymamız gereken genel beslenme kurallarını içeren bir yaşam şeklidir. Belirli bir süresi yoktur, sağlık durumumuzda bir değişiklik olmadığı sürece kendimiz için uygun olan sağlıklı beslenme şeklini(diyeti) ömür boyu sürdürebiliriz.

Ama ne yazık ki diyet kavramı hep magazin dergilerinde ya da gazete eklerinde çıkan 3 gün şunu yapın 7 gün bunu yapın şu kadar kilo verin başlıklı zaman sınırlı mucize reçeteleri ile karıştırılıyor. Oysa onlar kimilerine geçici kilo kayıpları yaşatırken bırakıldıkları andan itibaren verilenleri fazlası ile geri aldırmaları ile ünlü reçeteler sadece...

Egzersiz ise ne 6 ay için satın alınan 3 hafta gittikten sonra bir daha kapısından içeri adım atılmayan bir spor merkezi üyeliği  ne de 10 günde şu kadar incelme sağlayacağı iddiasında olan sınırlı süreli bir uygulamadır. Egzersiz ömür boyu süren, bedenin bütün kas gruplarını ve eklemleri yeterli miktarda çalıştıran ve sağlıklı, esnek ve güçlü bir beden yapısını koruyan doğal bir süreç günlük yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır.

Chicago Illinois Üniversitesi bu konu ile ilgili bir araştırma yapıyor. Bu araştırmada kalorisi düşük beslenme ile egzersizin kolesterol seviyeleri üzerinde nasıl etkiler gösterdiği ayrı ayrı inceleniyor.

12 haftalık bir sürede katılımcılarda %5 oranında kilo kaybına ulaşıldıktan sonra çeşitli kan testleri ile sağlık durumu değerlendirilmesi yapılıyor.

Toplam Kolesterol seviyesini oluşturan iki yağ(lipid) vardır. Bunlar LDL ve HDL olarak bilinir. Lipidlerin kötü huylu olanına LDL sağlık için yararlı olan ve iyi huylu olarak bilinenine ise HDL deniyor. Obezitede damar içi duvarını daraltan LDL seviyelerinin yüksek olduğu görülüyor. Bu da kalp damar hastalıklarının en önemli nedenlerinden biri maalesef.

Yapılan testlere göre kalorisi sınırlandırılmış beslenme düzenine uyanlarda (Besinlerin %30'u yağlardan, %15'i kcal proteinden, %55'i kcal karbonhidratlardan oluşan beslenme şekli) LDL azalıyor. Egzersiz yapanlarda ise HDL artıyor.(Varady,2011)

Bu durumda egzersiz mi diyet mi sorusu yazımızın başında da belirttiğimiz gibi anlamını yitiriyor. Her ikisinin de sağlığımız üzerine ayrı ayrı çok yararlı etkileri var. Gerçek anlamda sağlıklı olabilmek için her ikisini birlikte sürdürmek şart!

Egzersiz ve sağlıklı beslenme günlük yaşamımızın değişmez parçaları haline geldiği andan itibaren sağlıklı bir yaşamdan söz etmeye başlayabiliriz.


Medulla Vita

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder