7 Ekim 2011 Cuma

Kilolarınızla Gerçekten Mutlu musunuz?




Yeni bir ayda yeniden birlikteyiz, 

Bu ay sizi biraz eskilere götürmek istiyoruz, 70'li yılları bazılarınız hatırlar ama eminiz pek çoğunuz o yıllardan kalan keyifli Yeşilçam filmlerini seyretmişsinizdir. Bu dönem filmlerinde karşımıza sık çıkan figürler bulunurdu. Zengin ama mutsuz kız, fakir ama mutsuz kız, hasta ve sürekli doktor kontrolünde olması gereken kız... Bütün bu mutsuz ve hasta insanların ortak noktası fiziken zayıf olmalarıydı. 

Bir de bunun zıttı vardı o dönemin filmlerinde, devamlı neşeli esprileri ve kahkahaları eksik olmayan aşçılar, hizmetliler, hayatın içinden insanlar vs.. Bu insanların da bir ortak özellikleri vardı, şişmanlık!

Ne ilginçtir ki, toplumda yıllar içinde oturmuş yargılardan biridir bu. Şişman insan hep neşelidir, hep iyi kalplidir, hep iyi niyetlidir diye düşünülür. Arkadaş çevrenizi, aile çevrenizi düşünün tanıdığınız kilo sorunu olan yakınlarınızı hep gülen yüzleri ve esprili yapıları ile hatırlayacaksınız. Peki bu gerçekten böyle mi şişman insanlar gerçekten çok neşeli, çok mutlu çok iyi kalpli insanlar mı?

Geçtiğimiz aylarda Amerikan Illinois Üniversitesi tarafından yayınlanan bir çalışma bunun gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor ne yazık ki..

3600 kişi üzerinde yapılan bu araştırma obezitenin depresyon ile doğrudan bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. 

Buna göre özellikle kadınlarda bel ölçüsü ile depresyon arasında paralel bir ilişki var.  Aynı şekilde beden kitle indeksi ile depresyon arasında da bir ilişki tespit edilmiş. Bel çevresi 88 cm’den geniş olan kadınlar ve bel  çevresi 102 cm’den geniş olan erkekler incelendiğinde özellikle bu gruba giren kadınların ağır depresyon riski altında oldukları görülmüş. Üstelik bel çevresi geniş olan kadınlar olmayanlara oranla iki kat daha fazla depresyona yakalanma riski taşıyorlar.

Kadınlarda, Beden Kitle İndeksi’ne göre Obez (1.Derecede Şişman)(BKİ 30-39 kg/m2) ve İleri derecede Obez (BKİ 40 kg/m2) olarak değerlendirilenlerin depresyona;  zayıf, normal kilolu ve hafif şişman olarak değerlendirilenlerden çok daha sık yakalandıkları da gözlenmiş.  

Araştırmaya göre erkeklerde, BKİ seviyeleri ya da Bel çevresi ölçüleri ile depresyon arasında doğrudan bir ilişki bulunamamış. Yani erkeklerde Beden kitle indeksine göre zayıf ya da normal kilolu olan ile ileri derecede obez olanlar arasında ya da bel çevresi 102 cm'den geniş olanlarla olmayanlar arasında depresyona yakalanma açısından anlamlı bir fark görülmüyor. 

Ancak her iki cinste de genel sağlık durumunun ve ekonomik durumun kötü olmasının da depresyon oranını artırdığı gözlenmiş.

Örneğin kalp-damar hastalıkları ve diyabet, depresyonda da ve obezitede de sık görülen sağlık sorunlarıdır, özellikle depresyon ve obezite bir arada bulunduğunda bu durum hastanın sağlık durumu ve iyileşme süreçleri üzerinde çok olumsuz bir etki yaratmaktadır.

Benzer bir çalışma California Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü'nde de yapılmış ve bu sonuçları destekleyen bulgular elde edilmişti.

Bu araştırmalara baktığımızda, özellikle bel çevresi 88 cm'den geniş olan ve/veya BKİ 30 kg/m2'nin üzerinde olan kadınların, profesyonel destek alarak, sağlıklı beslenme, sağlık durumuna uygun egzersiz ve etkili kontrol ve destek ile kilo vermenin yanında, depresyondan da kurtulabilecekleri ve daha sağlıklı ve mutlu bir yaşama adım atabilecekleri sonucuna varabiliriz.

Çevrenizde böyle kişiler varsa destek almalarına öncü olarak daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşama adım atmalarını sağlayabilirsiniz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder