Yeni bir ayda yeniden birlikteyiz,
Bu ay sizi biraz eskilere götürmek istiyoruz, 70'li yılları bazılarınız hatırlar ama eminiz pek çoğunuz o yıllardan kalan
keyifli Yeşilçam filmlerini seyretmişsinizdir. Bu dönem filmlerinde karşımıza
sık çıkan figürler bulunurdu. Zengin ama mutsuz kız, fakir ama mutsuz kız, hasta
ve sürekli doktor kontrolünde olması gereken kız... Bütün bu mutsuz ve hasta
insanların ortak noktası fiziken zayıf olmalarıydı.
Bir de bunun zıttı vardı o dönemin filmlerinde,
devamlı neşeli esprileri ve kahkahaları eksik olmayan aşçılar, hizmetliler,
hayatın içinden insanlar vs.. Bu insanların da bir ortak özellikleri vardı,
şişmanlık!
Ne ilginçtir ki, toplumda yıllar içinde oturmuş
yargılardan biridir bu. Şişman insan hep neşelidir, hep iyi kalplidir, hep
iyi niyetlidir diye düşünülür. Arkadaş çevrenizi, aile çevrenizi düşünün
tanıdığınız kilo sorunu olan yakınlarınızı hep gülen yüzleri ve esprili
yapıları ile hatırlayacaksınız. Peki bu gerçekten böyle mi şişman insanlar
gerçekten çok neşeli, çok mutlu çok iyi kalpli insanlar mı?
Geçtiğimiz aylarda Amerikan Illinois Üniversitesi
tarafından yayınlanan bir çalışma bunun gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor
ne yazık ki..
3600 kişi üzerinde yapılan bu araştırma
obezitenin depresyon ile doğrudan bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor.
Buna göre özellikle kadınlarda bel ölçüsü ile
depresyon arasında paralel bir ilişki var.
Aynı şekilde beden kitle indeksi ile depresyon arasında da bir ilişki
tespit edilmiş. Bel çevresi 88 cm’den geniş olan kadınlar ve
bel çevresi 102 cm’den geniş olan
erkekler incelendiğinde özellikle bu gruba giren kadınların ağır depresyon
riski altında oldukları görülmüş. Üstelik bel çevresi geniş olan kadınlar
olmayanlara oranla iki kat daha fazla depresyona yakalanma riski taşıyorlar.
Kadınlarda, Beden Kitle İndeksi’ne göre Obez (1.Derecede Şişman)(BKİ 30-39 kg/m2) ve İleri derecede Obez (BKİ 40 kg/m2)
olarak değerlendirilenlerin depresyona; zayıf,
normal kilolu ve hafif şişman olarak değerlendirilenlerden çok daha sık
yakalandıkları da gözlenmiş.
Araştırmaya göre erkeklerde, BKİ seviyeleri ya da
Bel çevresi ölçüleri ile depresyon arasında doğrudan bir ilişki bulunamamış.
Yani erkeklerde Beden kitle indeksine göre zayıf ya da normal kilolu olan ile
ileri derecede obez olanlar arasında ya da bel çevresi 102 cm'den geniş
olanlarla olmayanlar arasında depresyona yakalanma açısından anlamlı bir fark
görülmüyor.
Ancak her iki cinste de genel sağlık durumunun ve
ekonomik durumun kötü olmasının da depresyon oranını artırdığı gözlenmiş.
Örneğin kalp-damar hastalıkları ve diyabet,
depresyonda da ve obezitede de sık görülen sağlık sorunlarıdır, özellikle
depresyon ve obezite bir arada bulunduğunda bu durum hastanın sağlık durumu ve
iyileşme süreçleri üzerinde çok olumsuz bir etki yaratmaktadır.
Benzer bir çalışma California Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü'nde de yapılmış ve bu sonuçları destekleyen bulgular elde
edilmişti.
Bu araştırmalara baktığımızda, özellikle bel
çevresi 88 cm'den geniş olan ve/veya BKİ 30 kg/m2'nin üzerinde olan
kadınların, profesyonel destek alarak, sağlıklı beslenme, sağlık durumuna uygun
egzersiz ve etkili kontrol ve destek ile kilo vermenin yanında, depresyondan da
kurtulabilecekleri ve daha sağlıklı ve mutlu bir yaşama adım atabilecekleri sonucuna
varabiliriz.
Çevrenizde böyle kişiler varsa destek almalarına
öncü olarak daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşama adım atmalarını
sağlayabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder