6 Mart 2012 Salı

Reflü Hastalığı


Modern toplumun ve çağımızın en çok karşılaşılan sağlık sorunlarından birini ele alacağız. Konumuz Gastroözofageal Reflü Hastalığı. Her zaman olduğu gibi tıbbi terimleri sadeleştirecek ve en kolay anlaşılır şekilde sizlere sunmaya özen göstereceğiz.

Öncelikle Reflü nedir ona bakalım:

Günümüzde bir hastalık adı gibi anılan reflünün esasen kelime anlamı geriye akımdır. Geriye kaçış olarak da bilinir. Gaster kelimesi Latince'de mide anlamına gelir. Gastro mide ile ilgili anlamındadır. Özofagus Latince'de yemek borusu anlamına gelir. Özofageal yemek borusu ile ilgili anlamındadır. Gastroözofageal Reflü, mide ve yemek borusu ile ilgili geri akım ya da mideden yemek borusuna geri akım anlamına gelir. Mide içeriğinin(asit, safra, yiyecek maddeleri) mideden yukarıdaki yemek borusuna doğru herhangi bir zorlama olmaksızın geçişini anlatır.

Sağlıklı bireylerde de gün içinde birkaç kere sorunsuz şekilde gerçekleşebildiğinden esasen reflü bir hastalık değildir. Doğal fizyolojik bir süreçtir. (Yamada, 1999) Düşünülenin aksine kişi uyanık ve ayaktayken, yatar pozisyonda ya da uyuma halinde olduğundan daha sık gerçekleşir. Ancak yatar durumda gerçekleştiğinde etkisi daha büyük olur. Sağlıklı bireylerde reflü gerçekleştiğinde mide asitlerini içeren sıvı yemek borusundan kısa sürede temizlenir. (Schwartz, 1999)



Gastroözofageal Reflü Hastalığı (GÖRH) nedir:

Mideden yukarıya, yemek borusuna gelen asitli geri akıntı, fıtık, obezite(şişmanlık), sigara kullanımı gibi nedenlerle şiddetlenerek yemek borusuyla uzun süre temas halinde kaldığında, yemek borusunun asitten kendini koruma özelliği yok olur, bu sürecin devam etmesiyle gırtlak, yemek borusu ve solunum sisteminde doku hasarı meydana gelir. Bu duruma Gastroözofageal Reflü Hastalığı diyoruz. GÖRH ciddiye alınması gereken bir sağlık sorunudur. İleri aşamalarında tedavi edilmezse kansere neden olabilir. Modern toplumlarda en sık görülen hastalıklardan biridir, insan sağlığını ve yaşam kalitesini büyük ölçüde etkiler. (Gispert JP, 2009)


GÖRH bulguları:

1) Göğüste yanma: iki göğüs kafesini birleştiren ortadaki kemiğin arkasında, mideden göğüse yayılan bir yanma hissi oluşması. Genellikle yemeklerden 30-60 dakika sonra ortaya çıkar, nadiren birkaç saat sonra da hissedilebilir. Yatar pozisyonda şiddeti artar. Zaman zaman gece uykusundan uyandıracak şiddette olabilir. Bu durum Amerikadaki yetişkin nüfusun, %44'ünde ayda en az 1 kere, %14'ünde her hafta(Locke GR, 1997) %7'sinde ise her gün meydana gelir ve reflü ile ilgili en tipik bulgudur. (Kahrilas, 2004)

2) Ağıza mide içeriğinin gelmesi(acı-ekşi su, asit, safra, yiyecek maddeleri): Genellikle ağır bir yemek yenildikten sonra olur. Bu nedenle tok karnına sırt üstü yatılmaması önemlidir. Son yiyecek akşam yatmadan en az 2-4 saat önce yenilmiş olmalıdır.

3) Yutma güçlüğü de en tipik reflü bulgularından biridir.

Bu bulgular haftada en az 2 defa ortaya çıkıyorsa hastalıktan(GÖRH) kuşkulanılmalı ve mutlaka bir dahiliye uzmanına muayene olunmalıdır. Amerikadaki yetişkin nüfusun %20'sinde mideden yemek borusuna geri akıntı durumu hastalığı(GÖRH) görüldüğünü düşünürsek (Dent J, 2005) bu durumun ülkemizde de oldukça yaygın görülebileceğini öngörebiliriz. Bu açıdan benzer şikayetlerimiz varsa muayene olmayı ihmal etmememiz gerekir.

Bunların dışında daha nadir gözüken GÖRH bulguları da vardır. Bunlara mide sıvısının ağız içine, ciğerlere, nefes borusuna kaçması neden olabilir. Örneğin, larenjit(gırtlak iltihabı), öksürük, astım, diş minesi kayıpları, sinüzit, ses kısıklığı, zatürree vb.(Sweet MP, 2007) Ayrıca São Paulo Eyalet Üniversitesi'nin  2011'de yapmış olduğu bir çalışmada ses teli rahatsızlıkları olanlarda reflü hastalığı görülme sıklığının oldukça yüksek olduğu belirtiliyor.

Obezite(şişmanlık):

Şişmanlık özellikle de karın bölgesinde görülen şişmanlık GÖRH riskini büyük oranda artırır. Yapılan bir çalışmada yüksek kilolu ve şişman olmakla, GÖRH, yemek borusunda aşınma ve yemek borusu kanserleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmüş.(Festi D, 2009)

Ayrıca iç organlarda meydana gelen yağlanma ve GÖRH arasında da anlamlı bir ilişki görülmüş. Buna göre iç organlarda artan yağlanma karın bölgesi içi basıncı ve barsak içi basıncı artırıyor bu da fıtığa neden olabiliyor.(de Vries, 2008) Fıtıklar bilindiği gibi GÖRH'nın önemli nedenlerinden biri.

GÖRH tedavisi:

Tıp doktorları tarafından uygulanan mevcut sıkıntıyı gidermeye yönelik çeşitli tedavi yöntemleri vardır. Bunların bir kısmı reflü atakları sırasında çiğnenebilen ve rahatlama sağlayan ilaçlardan bir kısmı da belli sürelerle tedavi amaçlı alınması gereken ilaçlardan oluşur. Ayrıca GÖRH'ün ortaya çıkış nedenine göre ihtiyaç halinde genel cerrahi uzmanları tarafından ameliyatla tedavi de yapılmaktadır. Bunların yanında yaşam tarzında yapılacak bazı değişikliklerle rahatlama sağlanabilmektedir.



Yaşam tarzı değişiklikleri:

Burada bahsedeceğimiz yaşam tarzı değişiklikleri bilgi verme amaçlıdır. GÖRH tedavisine başlanması için öncelikle mutlaka bir dahiliye uzmanına muayene olunması gerekir. Doktorunuzun önermediği hiçbir yöntemi uygulamayınız.

Son yıllarda GÖRH ile ilgili yalnızca hastayı rahatsız eden yiyecek ve içeceklerden uzak durulması eğer bir rahatsızlık yaratmıyorsa uygun miktarlarda tüketilmesinde bir sakınca olmadığı görüşü yaygınlaşmış olsa da genel olarak Gastroözofageal Reflü Hastalığında(GÖRH) şikayetleri artıran içeriklerden uzak durmak yararlı olacaktır. Aşağıda uzak durulması önerilen içeriklerden ve yaşam tarzına yönelik değişikliklerden bahsedeceğiz.


  • Tütün ve tütün ürünlerinden(sigara, nargile, pipo, puro, vs.) kesinlikle uzak durulmalı.
  • Alkollü içkilerden uzak durulmalı.
  • Turunçgillerin(limon, portakal, greyfurt vs) suyu asitli yapısı nedeni ile tüketilmemeli.(Kaltenbach, 2006)
  • Mutlaka kilo verilmeli ve ideal kilo ve ölçüler korunmalı.
  • Kahveden ve kafeinli içeceklerden ve koyu(demli) çaydan uzak durulmalı.
  • Turşulardan uzak durulmalı.
  • Çikolatadan uzak durulmalı.
  • Mintlerden (küçük nane aromalı şekerler vb) uzak durulmalı.
  • Nane, soğan gibi besinlerin tüketimi azaltılmalı, beslenmede protein içeriği artırılmalı, mide asidinin uyarılmasını önlemek için acı baharatlar, karbonatlı içecekler ve domates tüketilmemeli.(Dönmez, 2010)
  • Öğünlerde aşırı miktarda tüketimden kaçınılmalı, içecek tüketimi öğün aralarında tercih edilmeli, öğünlerle birlikte içecek tüketilecekse miktarı az tutulmalı. Yiyecek ve içecekler çok sıcak veya çok soğuk olacak şekilde tüketilmemeli.(Dönmez, 2010)
  • Yağlı yiyeceklerden kaçınmalı.
  • Kızartmalardan ve fastfood içeriklerinden uzak durulmalı. Gazlı içeceklerin tüketimi azaltılmalı.
  • Düşük karbonhidratlı bir beslenme düzeni uygulanmalı. Yapılan araştırmalar günlük beslenmede karbonhidrat alımının azaltılıp, protein alımının artırılmasının GÖRH ile ilgili yakınmalarda azalma sağladığını ortaya koyuyor.(Yancy, 2001),(Austin,2006)
  • Yatmadan 2-4 saat öncesinden yatıncaya kadar yiyecek tüketilmemeli.(Hagman, Bektaş, Üstün, 2009)
  • Yatağın baş kısmı (yastık konulan bölüm) yükseltilmeli. Ancak burada özellikle dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Başın altına fazladan yastık koyarak hastanın başını yükseltmek, karın içi basıncı artırarak GÖRH'ü kötüleştirir. Bu nedenle yapılması gereken uygulama, sadece yatağın baş kısmındaki ayaklarının altına takoz konularak, olduğu gibi yatağın baş kısmının 15 cm kadar yerden yukarı kaldırılmasıdır.(Hagman, Bektaş, Üstün, 2009)


Gastroözofageal Reflü Hastalığının yaşam kalitenizi olumsuz etkilemeyeceği, 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder